Menajer simülasyon oyunlarında çok da eski olduğumu söyleyemem. Ancak çok da yeni değilim. Yaklaşık olarak 10 yılı bulan bir tanışıklığımız var bu oyun çeşidiyle. İlk olarak menajer simülasyon oyunlarının efendisi Championship Manager oyunun 2000-2001 serisiyle tanışmıştım. Tabi o zamanlarda şimdiki gibi 3D özelliği yok, tanışma toplantısı yok, antreman programları bu kadar gelişmiş değil ve taktik ekranı da oldukça basit bir temel üzerine oturtulmuş. Ancak ne 2000-2001 ne de 2001-2002 serilerinden aldığım zevki bu zamana kadar hiç bir seriden alamadım. Menajer oyununu uzun yıllardır takip eden herkesin kuşkusuz favorisi 2001-2002 olmuştur. Bu su götürmez bir gerçek.
Oyunun sadeliği, maçların zorluk seviyesi, maç motoruna ait yazıları takip etme gibi göz yorucu bir şey bile bana ve benim gibi düşünenlere o kadar büyük zevk verirdi ki “anlatılmaz yaşanır” tam bunun için söylenmiş bir söz olmalı.Aradan uzun yıllar geçti tabi. Teknolojinin gelişimiyle doğru orantılı olarak oyun da değişti. Oyun için en büyük değişim Eidos ve Sport Interactive firmalarının birbirinden ayrılmalarından sonra oldu. 2003-2004 sezonunun oyununu çıkarmaya yakın bir zamanda ayrılık sinyali veren bu iki firma oyunu çıkardıktan sonra ayrılma kararlarını gerçekleştirdiler. Bundan sonra Championship Manager serisinde gözle görülür bir düşüş yaşanırken, Football Manager serisinde SEGA’ya Sport Interactive’in de katılımıyla müthiş bir değişim ve gelişim yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor. İlk olarak Eidos ve SI’nin ortak çıkardıklar Championship Manager 4 serisinde kullanılan 2D motoru Football Manager 2005 serisinde büyük gelişim olmasa da göze daha hoş gelecek şekilde değiştirildi. Eidos firması ise geliştirmek adına attığı her adımda 1 adım geri gitti. Yıllar geçti ve 2009 sezonu geldi. İşte en büyük gelişim 2009 sezonunda gerçekleşti ve Football Manager artık 3D motoruyla kullanıcılara sunuldu. Eidos ise 2009 yılında Championship Manager çıkarmadı ve 2009′da pazarın tek hakimi Football Manager oyunuyla SEGA ve SI oldu. 2010 yılı için daha da geliştirmeler düşünen bu ikili 3D motorundaki hataları düzeltmekle işe başlamışlar. Bu düzeltmeler tam anlamıyla olmasa da yine de oyun seyri içinde önemli bir etkiye sahip. 2009 daki kaleci hataları 2010′da yok denecek kadar az. Oyuncuların koşuları, orta şekilleri, frikik vuruşları daha bir gerçeğe uygun. Ancak şunu söylemem gerekir ki 2010 yılında maç motoru çalışmasında sınıfın çalışkanı bana göre Eidos olmuş. Gerçekten çok iyi düzenlemişler 3D motorunu. Eidos antreman sistemini de geliştirip değiştirirken, SEGA&SI 2009 yılında kullandıkları antreman sistemini yine kullanmışlar hatta hiç bir değişiklik yapmadan. Football Manager’in bu yıl gözüme çarpan ve beni etkileyen 2 özelliği var. 1.si taktik sistemindeki değişimler ki bu değişimler oldukça fazla etkiledi beni. Oyuncuların pozisyonları ile ilgili düzenlemeler, onlara verilen komutlarda geliştirilen özellikler, her bölge için ayrı ayrı oyuncu komutları ve dahası…Bir başka özellik var ki belki çoğu kullanıcı tarafından hoşnutluk çerçevesi içinde karşılanmıştır ama beni müthiş etkiledi. Takımdaki personellerin artık oyunun daha içinde olması. Oyuncuların antreman sistemlerindeki ince ayarları yardımcınızın size söylemesi, performansını üst düzeye taşıması sonucunda yardımcınızın o oyuncunun övgüyü hakkettiğini size bildirmesi ve daha nicesi. Gözlemcilerin arama sonuçlarının artık 7 yıldız olarak değil de 5 yıldız üzerinden gösterilmesi bence oyun için ince bir ayar olmuş. Artık kaç yıldız benim takımıma uygun diye düşünmeye gerek yok. 2,5 yıldız takımınızda kadro oyuncusu olarak kullanacağınız bir oyuncu ve yıldızlar arttıkça takımımız için olan önemi de artıyor. Güzel bir şey olmuş. Kafanızı fazla şişirmeye gerek yok sanırım bu kadar yeter iyi oyunlar. Football Manager 2010 ayrıntılı incelemesini yakında yazacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder